9 Şubat 2011 Çarşamba

Deneme Deneme, Bir'ki!

Aslında buraya ne yazacağımı ben de bilmiyorum. Bir şeyler yazmak istiyorum ama hala karar veremedim. Dakikalardır karalayıp duruyorum. Zamanla aşarım umarım bu durumu. Blogculuğa başlayalı pek uzun zaman olmadı. Bütün kayıtlarımda kendime ait, özel bir şey yok. Ama kendi çapımda iyi şeyler paylaştığımı düşünüyorum. Gerçi blogumu takip eden, takip etmeyi bırak, denk gelip göz ucuyla bakan biri bile olduğunu sanmıyorum ya neyse...

Bi'nevi blogumu kendim için kullanıyorum denebilir. Güzel bulduğum şeyleri ulaşabileceğim bir yere koyarak hiç kaybetmemek için. Blogcu değil arşivciyim mübarek...

Daha doğru düzgün bir görüntüsü bile yok blogumun. Normal temalarla idare ediyorum. Aslında fazlasıyla yeniyim. Kayıt yapmaktan başka pek bir şey de bilmiyorum. İnsanlar genelde günce gibi kullanırlar bu meredi ama, ben kafama göre takılıyorum işte. Umarım blog internet günlüğü değildir. Keşke bir araç olsa da bloga giren-çıkan var mı görebilsek. Gerçi tesadüfen girdiğim bazı bloglarda çok değişik şeyler de görmedim değil. Ama anladım mı orası muamma.

Kısacası azıcık(!) cahil bir blogcu var karşınızda. Daha yazacak bir konusu bile yok. Önceden planlasam mı ne yapsam. Takipçilerimin isteğine göre bir şeyler yazabilirdim belki. Televizyon, müzik, sinema gibi ne bileyim. Şu aralar sinemaya da gitmek istiyorum gerçi. Azıcık kritik yapsam fena olmazdı ama ne yaparsınız. Tıkıldım kaldım eve iyice. Neyse, yarın doğumgünüm olması sebebiyle biraz dışarı çıkar, gezerim, nasip olursa.

Doğumgünüm demişken, Facebook'ta -neyse ki Facebook'tan anlıyorum- gizlilik ayarlarında özellikle doğumgünlerinde işe yarayacak bir şey keşfettim. Malum Facebook'ta doğum günlerinde duvarınızda entry (Ekşi Sözlük terimi) patlaması yaşanır. Sanal alemde yaşayan çoğu arkadaşınız doğumgünlerinizi oradan öğrendiği gibi bir de orada kutlama saçmalığında bulunurlar. Telefon diye bir iletişim aracı var hiç olmadı değil mi? Ama yok Facebook daha iyi, daha yeni. Modası da geçmiştir telefonun artık. Onu bırak bir de gösteriş olsun diye, yaptıkları yeterince samimiyetsiz bir davranış değilmiş gibi duvarınızda gerçekleştirirler bu olayı. Gözünüze soka soka, herkese ifşa ederler bu olayı samimiyetsizce. Mesajlaşma diye bir şey var değil mi, maksadın arkadaşının doğumgününü kutlamaksa ordan hallet. Gösteriş budalaları sizi! Neyse, bu manzaraya daha fazla tanık olmak istemiyorsanız benim gibi, gizlilik ayarlarından engelleyin duvarınıza mesaj gönderilmesini, olsun bitsin!

Benim de yazdıkça elim açıldı, anlık gelişiyormuş demek ki olay. İnsan başlayınca durduramıyor vallahi, ayooll! Neyse, parmaklarımı daha fazla yormadan bitireyim bu kaydı. Saat 02:53, hala oturuyorum. Yarın yeni ciciler, biciler almak için erken kalkmam lazımdı güya. Vampir miyim neyim, iyice gececi oldum, geceleri yaşıyorum nerdeyse, cık cık cık.
Neyse en azından ilk yazıma başlamak ve başladığım gibi de sonunu getirebilmek iyi oldu. Haydi, iyi geceler... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder